Sedef Hastalığı Tedavisi - Sizden Sorular - Prof. Dr. Ertuğrul Aydemir

Sedef Hastalığı Tedavisi! Herkese merhaba, bugünkü yazımda size, sizlerden gelen ve en çok aldığım sorulardan biri olan sedef hastalığı ve sedef hastalığı tedavisi ile ilgili yazacağım.

Lütfen şunu unutmayın; Sedef hastalığının tedavisinde, hastalığın nedeni bilinmediği için köklü çözüm getirip hastalığı ortadan kaldıracak bir kesin yöntem ve olanak yoktur. Fakat var olan belirtiler tedavi edilir ve yenilerinin çıkması önlenerek uzun süre belirtisiz dönemler sağlanabilir.

Sedef hastalığı için kesin çözüm, Sedef hastalığı kesin tedavi diyenlerden uzak durun!

Sedef Hastalığı (Psoriasis), deri hastalıkları arasında en çok tanınanlardandır, bunun nedeni, bazan çok göz önüne çıkabilen ve göze batan belirtileri ve tedavisindeki zorluklardır. “Sedef” adını almasına neden olan tipik belirtileri pembe-kırmızı, hafif kabarık bir zemin üzerinde yerleşik, beyaz, irice, parlak ve kuru kepeklerdir.

Bu belirtiler 1-2 mm’den 30-40 cm’e kadar büyüklükte, çok değişik şekillerde ve bir veya fazla sayıda olabilir. Ender olarak vücudun çok geniş alanlarını kaplayan tipleri de vardır. Çocuklarda daha az görülür.

Tipik belirtiler daha çok gövde, kollar ve bacaklarda özellikle çarpılıp, vurulan alanlarda görülür ve bunlar doktor olmayanlar tarafından dahi çok kolayca tanınırlar. Saçlı deride, avuç içi, ayak tabanında, büklüm yerlerinde yerleşenler ise mantar hastalığı, egzama ve benzeri başka hastalıkları çok taklit ederler, bazan doktorlar dahi bunları karıştırabilirler.

Tırnaklarda kalınlaşma, renk değişikliği, çukurcuklar görülebilir ve bazen yalnızca tırnakta görülebilir.

SEDEF HASTALIGI TEDAVISI

Hastalığın kesin nedeni belli değildir, fakat hastalığa yatkın bir zemin vardır, çevre faktörleri de bu zemin üzerinde etkili olur. % 60-70 oranında kalıtım etkisi vardır. Bu faktörler arasında en iyi bilineni psikolojik olanlardır (ani şoklar, sıkıntı, gerginlik, sevgi eksikliği, anne –çocuk ilişkisi bozuklukları) ve hastalığı başlatabilir veya alevlendirebilir.

Diş çürüğü, bademcik iltihabı, idrar yolları iltihabı gibi mikrobik odaklar tetikleyici etki yapabilir.

Bunların dışında bilinen ciddi bir tetikleyici yoktur. Hastalığın karaciğer veya başka bir organla ilgisi olmadığı gibi, yiyeceklerle de hiçbir ilgisi yoktur. Hastalık, mikrobik olmadığı için bulaşıcı da değildir.

Sedef hastalığı tedavisi, hastalığın nedeni bilinmediği için köklü çözüm getirip hastalığı ortadan kaldıracak bir kesin yöntem ve olanak yoktur. Fakat var olan belirtiler tedavi edilir ve yenilerinin çıkması önlenerek uzun süre belirtisiz dönemler sağlanabilir.

Tedavide amaç, en az yan etki ve zararla (her tedavinin biraz zararı vardır), elde edilebilen en iyi sonuçları elde edip iyilik halini uzun süre sürdürebilmektir. Hastalık için çok standart olan, her hastaya uyabilen tedavi şekilleri yoktur.

Her hasta için hekim, uygun olan tedaviyi ayrı ayrı belirleyecektir. Önemli olan hastayla hekimin karşılıklı güven ve uyumlarıdır. Hastanın her şeyden önce iyileşmeyi istemesi ve tedaviye uyum göstermesi gerekir.

Tedaviler hakkındaki tereddütlerini de hekimine danışmalı, kulaktan dolma bilgi veya komşu önerileriyle yorum yapmamalı ve tedaviyi bırakmamalıdır. Var olan belirtileri tedavi etmek için yan etkileri daha az olan yerel uygulanan (deriye dıştan sürülen) ilaçlardan başlanılır.

Değişik 4-5 çeşit yerel uygulama vardır ve genellikle 20-30 gün içerisinde güzel sonuçlar alınır. Belirtilerin çok yaygın olduğu durumlarda ultraviyole ışını ile özel tedaviler uygulanır (UVB, PUVA vb).

Bu tedavilerde de bir aydan sonra sonuç görülmeye başlanır, doğal gün ışığı da değişik şekillerde (yanık olmamak şartıyla) yararlı olmaktadır. Çok inatçı ve ağır tiplerinde yan etkiler göze alınarak çok iyi bir takiple ağız yolu veya iğne şeklinde tedaviler devreye sokulur.

Hangi tedavi uygulanırsa uygulansın tetikleyici etkenler de aradan çıkartılmaya çalışılır. Tedavinin başlangıcından itibaren bir psikiyatrın denetimine alınması sonucu çok etkiler ve tekrarları azaltır. Banyolardan sonra sürekli nemlendiricilerin kullanılıp, derinin kuruma, kaşınma ve zedelenmesi, dolayısıyla yinelemeler önlenmeye çalışılır.

Sedef Hastalığı Tedavisi!

Sedef hastalığı sık yineleme eğiliminde olduğu için, hastaların da arayışları çok olacaktır. Tıp dışı tedaviler, alternatif tıp tedavileri, kutsal ve şifalı sayılan yerler bu seçenekler arasındadır.

Sedef hastalığı, psikolojik kökeni nedeniyle telkine çok yatkın bir hastalıktır ve hastanın yapılan işleme inanmasına paralel olarak bu tür işlemlerden etkilenebilir. Bu yönüyle hastaların sömürülmesine de çok yatkındır, hastaların çok dikkatli olması gerekir.

Belli bölgelerde sedef tedavisi konusunda ünlü yerler ve buralara sedef turizmi de vardır. İsrail’de Lut gölü, ülkemizde Kangal Balıklı kaplıcası bu tip alanlardandır. Bu gibi alanların da hiçbir özel tedavi edici özellikleri yoktur.

Buradaki etkilenmeler önemli ölçüde psikolojiktir. Kişiler şöhretini duydukları bir yere etkilenmeye hazır giderler, burada ortamlarından ve stresten uzak kalırlar, ayrıca aynı soruna sahip kişilerle oluşan dertleşme ortamı da doğal bir grup tedavisi oluşturacaktır. Güneş ışığı ve mineralli sular ise hemen hemen her yerde aynıdır. Hele hele içinde ne olduğu bilinmeyen halk işi ilaçlar vb tedavilere hiç yönelinmemeli çözüm doğru adreste, bir Deri Hastalıkları Uzmanında aranmalıdır.

Saygılarımla…

Profesör Doktor Ertuğrul Hasbi Aydemir
“Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı”

Tel: +90 212 219 26 64

Muayenehane Adresi: Merkez Mh. Halaskargazi Cd. Feza Apt. No:192 K-5 D-9 Şişli/İstanbul