Diğer bütün tedavi seçenekleri gibi siğilleri okutmak veya yasaklamak da sonuçları kesin olmayan ve tıbbi tedavi yöntemlerinden farklı olarak bilimsel olmaktan uzak tedavi yöntemleridir.
Sözü edilen siğiller ise halk arasında çok iyi tanınan ve sık rastlanılan, sıradan bir hastalıktır. Bulaşma ve yayılma özellikleri ve zor tedavi edilmeleriyle gündemdeki yerlerini hep korurlar.
“Bu siğilleri okutsak da mı saklasak,
Okutmasak da mı yasaklasak”
Siğiller virüslerin etkisiyle oluşan küçük tümörümsü belirtilerdir. Oluşumlarında kurbağaların rolü olup olmadığı konusunda yeterli kanıt bulunamadığı için kurbağalar salıverilmişlerdir. Ayrıca bu hastalığa halk arasında Niye “Tavuk G…..” dendiği konusunda da elimizde hiçbir bilgi yoktur ve tavuklar da bu konuda suçsuzdurlar.
Siğiller, kişiden kişiye doğrudan veya çıplak ayakla basılan zemin, daha az olarak da eşyalar aracılığıyla bulaşabilirler. Bunun yanı sıra aynı kişide var olan bir siğilden başka alanlara da bulaşma olabilir.
Zedelenmiş deriye daha kolay bulaşır, özellikle siğillerin üzerleri kopartılır, kanatılırsa bulaşma çok daha kolay olur. Eğer ısırılırsa ağız içerisine dahi bulaşabilir. En iyi tanınan şekli, ellerde, kollarda yerleşen şeklidir ve esmer, kabarık sert çıkıntılar halindedir.
Avuç içi ve ayak tabanında çıkıntıları az olup, derine doğru gelişirler ve ağrılıdırlar, nasırlarla çok karışırlar. Yüzde yassı, ince esmer kabartılar halinde veya yine yüzde ve bazen de boyunda fırça gibi olabilirler.
Bir de cinsel ilişkiyle bulaşan ve özellikle de cinsel organlar ve çevresinde yuvarlak, esmer, yumuşak kitleler şeklinde yerleşen özel tipleri vardır. Cinsel organlarda yerleşen tiplerin yarısından fazlası 5-7 yılda kendiliğinden iyileşebilmekle birlikte kadınlarda yaklaşık % 5-10’u rahim ağzı kanserine neden olabilir. Bu açıdan dikkatli olunmalıdır.
Özellikle genç yaşlardaki kadınların bu tehlikeli tiplere karşı geliştirilen aşıları olmaları önerilmektedir. Erkeklerde bu tehlike çok ender olmakla birlikte çok çabuk yayılabilmeleri, eşlere bulaşabilmeleri nedeniyle tedavi ihmal edilmemelidir.
Hastaların ilk alacakları önlem genital bölgenin tüylerini jiletle veya ağdayla almayı bırakmaktır, çünkü bu işlemler sırasında hem siğilden virüslerin kanamayla yayılması ve hem de zedelenen diğer kıl diplerinin bulaşmaya açık olması yayılmayı çok kolaylaştırır.
Tedavide doğrudan virüsleri öldürme olanağı olmadığı için var olan belirtiler yok edilse bile yinelemeleri önlenemez. Elektrik akımıyla yakarak veya soğuk uygulamayla dondurarak yıkıma uğratma yöntemleri genellikle başarılıdır, fakat biraz can yakar ve iz kalır.
Yineleme ve yayılma tehlikesini arttırabileceği gerekçesiyle çok özel durumlar dışında cerrahi girişim önerilmez. Bazı asitli ilaçlar veya kanser ilacı tipi ilaçlar sabırla ve istikrarlı kullanıldığında yararlı olabilmektedir.
Hastalığın kendiliğinden geçebilme özelliği de vardır ve bu özellik çocuklarda çok fazladır. Ağız içi ve cinsel organlar yerleşimi dışındakilerde, eğer ağrı ve yayılma eğilimi de yoksa kendiliğinden iyileşme beklenebilir. Eğer kişi yapılan işlemle iyi olacağına inanırsa, her türlü telkin yöntemi etkili olabilir.
Bağışıklık sistemini harekete geçirdiği düşünülmektedir. Çalınmış pirinç basma gibi törenler, okutma, bu ilaç kaçak geldi aman kimseye söyleme diyerek boyalı su verme vb. yöntemler olabilir ama yine de doktordan ve tıbbi yöntemlerden şaşmamak gerekir.