Mantarlar hakkındaki daha önceki yazımızda daha sık görülen ayak, kasık mantar hastalıkları ve aynı mantar türünün yaptığı diğer hastalıklardan söz etmiş ve diğer iki tür mantarla ilgili hastalıkları bir başka yazıya bırakmıştık. İşte o yazı, bu yazı:
Mantarlar, bitkiler grubuna yakın sayılan, uygun ortamda hızla çoğalabilen, uygun olmayan koşullarda da dinlenme durumunda çoğalmadan yaşamını sürdürebilen mikroskobik asalaklardır (İki ayaklı olanlarından çok daha zararsızdırlar). Birçok çeşidi olan mantarların içinden az bir grup insanda hastalık yapar.
Deride hastalık yapan iki ana grup mantar vardır ve yaptıkları hastalıkların tipleri birbirinden çok farklıdır, bunlardan sık sorun olanıyla ilgili bilgi paylaşımımız olmuştu, şimdi sıra diğer konumuzda:
Maya mantarları (Kandida Grubu):
Nemli ortamları çok severler ve özellikle çok ıslak kalan, terleyen bölgeler ve büklüm yerlerinde, ağız boşluğunda kadın cinsel organında, sünnetsiz erkeklerin, sünnet derisinin altında sıkça görülürler. Buralarda az sayıda ve hastalık belirtisi de yapmadan kimseyi de rahatsız etmeden ve vefasızlık edip bizi de terk etmeden yıllarca yaşarlar.
Bunların çoğalmaları, organizmanın bağışıklık sistemleriyle, yine vücudumuzda yaşayan ama hastalık yapmayan bazı bakterilerin rekabet ve kıskançlık güdüleriyle bu mantarları engellemeleri sonucu da baskılanmaktadır.
Ortam uygun olduğunda tahriş, nem arttığında, vücut direnci veya bölgenin direnci düştüğünde veya doğal bekçilerimiz olan bakterilerin sayıları azalıp, üzerlerinden baskı kalktığında (kadınlarda antibiyotik alımlarından sonra genitalde sık görülür) sayıları hızla artarak hastalık belirtileri gösterirler.
Tüm büklüm yerleri (koltuk altı, meme altı, kasık, parmak araları) bunların yerleşimi için uygundur, bebeklerde, şişman kişilerde sık görülür. Kızarıklık, nemlenme, sulantı ve küçük cerahatli belirtilerle “Pişik =İntertrigo” adı verilen hastalığı yapar.
Burada ana neden nemlenmedeki artış ve sürtünmedir. Kuru deri, her türlü sürtünmeye dirençlidir, derinin nemlenmesi bu direnci kırar ve deri zedelenmeye başlar, 2-3 günde de üzerine maya mantarları, daha sonra da bakteriler yerleşebilir.
El parmak aralarında yerleşen şekli özellikle çamaşır ve bulaşıkla çok uğraşanlarda görülür. Parmaklarının birleşen yerlerinde kızarıklık ve nemli şişliklerle birlikte sıyrıklar görülür. Benzer bir şekil ayak parmakları aralarında da görülebilir.
Dudakların birleşme yerlerinde yine nemlenme ve kızartıyla “yalama =Perleş” adlı görüntü ortaya çıkar çocuklarda ve takma dişli yaşlılarda sık görülür.
Tırnak çevresinde yerleşerek şişlik, kızarıklık ve tırnakta şekil bozukluğu yapar. Doğrudan tırnağa yerleşmesi sık değildir. Yerleştiğinde, tırnakta sertleşme, kalınlaşma, esmerleşme görülür.
Ağız içerisinde “Pamukçuk= Muguet” adlı hastalığa neden olur. Beyaz parçacıklar ağız içerisinde hemen göze çarpar bazan tüm ağza yayılabilir. Bebeklerde yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıf kişilerde sık görülür.
Kadın cinsel organında ise ağızdakine benzer, beyaz parçacıklar (süt kesiği şeklinde) ve akıntı vardır. Ayrıca kızarıklık ve su dolu kabarcıklar da görülebilir. Gebelerde, şeker hastalığı olanlarda sıktır ve çok kaşıntılıdır. Tedavisinde alanı kuru tutmak esastır, mayalara etkili yerel ve gerekirse hap şeklinde ilaçlar kullanılır.
Bu iki tipin dışında kalan bir mantar da derimizin üzerinde aileden biri gibi yaşayan ve genellikle sorun çıkarmayan “Malassezia Furfur” adlı mantar olup, mayalara yakındır. Özellikle gövdede yerleşerek sütlü kahverengi veya deriden açık renk lekeler ve hafif kepeklenmelerle seyreder.
Açık renkli tipi “Ala =samyeli lekesi vb” denilen “Vitiligo” hastalığı ile çok karışır. Bunun tedavisinde genellikle yerel ilaçlar yeterlidir, yazları tekrarlama eğilimindedir, koruma tedavileri uygulanabilir.
Her türlü mantardan uzak günler dilerim.