Ben Dermatologum - Prof. Dr. Ertuğrul Aydemir

Dermatolog, Merhaba, ben mesleğimin en bilinen adıyla bir Dermatoloğum, yani “Deri ve Zührevi Hastalıklar” uzmanı eski adıyla “Cildiyye” veya Frenk söyleyişiyle “Dermatoveneroloji” uzmanı.

Bu kişisel girişten sonra branşımın toplumda bilinen ve bilinmeyen özelliklerinden söz ederek konuya başlamak istiyorum. Bizim branşımız ne yaptığı ne işe yaradığı, etki ve yetkilerinin ne olduğu en az tanınan tıp dallarından biri, belki de birincisidir. Aynı zamanda güzellik ve kozmetik bağlantılı yönleriyle üzerinde en çok konuşulan, magazin haberlerinde en çok yer bulan, başka branşlardan doktorların olduğu gibi, doktor olan olmayan herkesin de en çok karıştığı, tanı ve tedavi önerileri verdiği, bizim iş yükümüzü hafifletmeye çalıştığı bir branştır.

Başta diğer branşlardan uzmanlar özellikle ağızda KBB uzmanları ve diş hekimleri, genitalde jinekologlar ve ürologlar, çocuklarda çocuk doktorları, kaşıntı ve kabartılarda allerji uzmanları, bazen gözcüler, dahiliyeciler, güzellik uzmanları, berberler, otçular, kozmetikçiler, eczacılar, komşular, arkadaşlar, anneler, babalar, hala, teyze vb akrabalar olmak üzere “meslektaşlarımızın” sayısı saymakla bitmez. Hekim olanlar yine de biraz temkinli yaklaşırken, diğerlerinin önerileri çok net kesin ve kendinden emin gelmektedir, anlattıkları hurafelere, kulaktan kulağa yayılan abuk yorumlara inanılmaması mümkün değildir! Bizden bile inandırıcı olabilirler, hatta bize bile önerilerde bulunabilirler.

Ayrıca bir gün deri hastalığıyla elimize düşmeyen diğer hekim arkadaşların en çok sevdiği espri ise “Dermatolojide ne sürersen sür iyileşen ve ne sürersen sür iyileşmeyen iki tür hastalık vardır” esprisidir ki bu düşüncelerini değiştirmeleri bir küçük kaşıntıya bakar. Eskiden başka bir uzmanlık alanını kazanamayanların branşı gibi bakılan, pek de adam yerine konmayan uzmanlık dalımız, değişen koşullar nedeniyle günümüzde en yüksek puanla asistan alan dallardan biri haline gelmiştir ve bu başarıyı da çoğunlukla bayanlar göstermektedir. Bunun sonucu olarak da ülkemizdeki bayan dermatologların oranı % 70 civarına yükselmiştir. Benim için bu olayın iyi yanıysa tüm erkek dermatologlarla birlikte nesli tükenen canlılar kapsamında korunmaya alınmam oldu. Zaten uzun zamandır eski eserleri koruma derneğinin de koruması altında olduğum için, bu katmerli koruma çemberiyle kendimi bayağı güvende hissediyorum.

Bizim branşımız, adı üstünde “Deri” sağlığı, bakımı ve hastalıklarıyla uğraşır, ama deri kavramının içerisine derinin doğal uzantıları olan ağız içerisi, cinsel organlar, ayrıca saç ve tırnak gibi derinin ekleri de girer. Kabaca söylersek kaportanın tamamı (anten, silecek, ayna vb her şey) bize aittir. Genelde bu kapsama alanı çok iyi bilinmediği için yanılgı ve tereddütlere neden olur, muayenehaneden çıkarken “Tırnağımda da bir şey var ama doktor bey acaba anlar mı?” veya yanıma geldiğinde “dışarıda bekleyenlerin hiçbirinin sivilcesi yok acaba onlar niye gelmişler?” soruları sık rastladığımız sorulardır. Ek olarak branşımızın uzantısı olan “Cinsel temasla bulaşan hastalıklar= veneriyen hastalıklar= zührevi hastalıklar” işimizin önemli bir parçasını oluşturur. Bunların da çoğunluğu (AIDS’de daha az ve daha geç dönemlerde deri belirtisi olmaktadır) başta cinsel organlarda olmak üzere derinin her yerinde görülebilen deri döküntüleriyle kendilerini gösterirler.

Tıp dalımızın bu bölümü adını aşk tanrıçası olan “Venüs veya bizdeki eski söylenişiyle Zühre’den” alır, (“veneroloji” ve “zührevi hastalıklar” adları buradan gelir) hastalığın suçunun bizde değil aşk tanrılarında olduğunu ifade etmek için (şeytana uydum gibi!) bu isimlerle anılır, genellikle de önlemlerimizi almadan deplasman karşılaşmalarına çıkar sonra da sıkılmadan Venüs’ü suçlarız.

Nedensel olarak da görüntüsel olarak da çok çeşitli bir hastalıklar yelpazemiz vardır ve çoğu halk arasında da diğer doktorlar tarafından da tanınmayan hastalıklardır. Yine de herkes karışmaktan kendini alamaz.

Sözü fazla uzatmadan “Deride olan her belirti Deri Hastalıkları Uzmanına danışılmalı” veciz sözüyle yazıma son vermek istiyorum.