Mantar Hastalıklarının Tedavisi Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Hayatta herkesin bir tarafı kaşınır, para gelecek olanın sağ eli, parası uçacak olanın sol eli, yola gidecek olanın tabanı, canı sıkılanın başı, kurtlananın dibi kaşınır. Ama en sık görülen kaşıntı şekillerinden biri ayak kaşıntılarıdır ve bunun da en sık nedeni ayak mantarlarıdır. Ayakların en sık görülen hastalıklarından biri mantar hastalıkları olduğu gibi, derinin mantar hastalıklarının da en sık şekli ayak mantarı hastalıklarıdır. Yani sözün kısası sık görülen bir durumdur. Yoğun kaşıntısına karşın kısmen sık görülmesine bağlı olarak ta, çok ihmal edilen bir hastalıktır. Neredeyse doğal gibi kabul edilen, hastalıktan sayılmayan bir olaydır. Bunun da ötesinde mantar hastalığı ile bağlantılı bu akıntı ve kaşıntıların tedavi edilerek kesilmesinin başka yerlerden başka hastalıklara neden olabileceği (diz, bacak ağrıları vb.) asılsız düşüncesi ve inanışı da ihmaller de etkilidir.
Ayak mantarlarının en sık görülen şekli, halk arasında “Mayasıl” da denen parmak arası yerleşimidir. Bu tip en çok kuru soyulmalar, bazen nemli, peynirimsi soyulmalar, bazen de sıvı dolu kabarcıklarla kendini gösterebilir. Ayak tabanına yayıldığında ise genellikle yaygın soyulma, kalınlaşma ve biraz renk değişikliği görülebilir, azgın dönemlerinde su dolu kabarcıklar eklenebilir. Kaşıntısı çok şiddetlidir ve bazen sado-mazohistik bir keyfi olup, poliklinikte gördüğüm bir erkek hastam ayak parmak arası kaşıntısını üç cinsel birleşmeye eşdeğer olarak tanımlamıştı, ben de doğal olarak hastayı bir cinsel eğitim merkezine yönlendirdim. Şiddetli ve inatçı kaşıntının yanı sıra kaşıntıyla açılan sıyrık ve yaralardan mikroplar vücuda girerek “Yılancık” ve benzeri şiddetli mikrobik hastalıklar ortaya çıkabilir. Yine bu mantarlara bağlı olarak özellikle ellerde olmak üzere ekzema benzeri belirtiler de çıkabilir.
Ayak tırnaklarına yerleştiğinde tırnaklarda kalınlaşma, kararma, bazen ağrı, tırnak kesmede ve ayakkabı giymede zorluk yaratabilir. Tırnak mantarı denilen olay da tam anlamıyla budur.
Mantar denen mikroplar, bakteriler ve virüslerden farklı bir gruptur. Değişik tipleri, derinin farklı yerlerinde farklı şekillerde hastalık yapabilirler. En çok büklüm yerlerinde yerleşirler. Ayak parmak aralarının nemli ve ıslak kalması, iyi kurulanmaması, mantarların yerleşmesini kolaylaştırır. Bulaşma ise daha çok ayaklara temas eden ayakkabı, çorap, terlik, havlu gibi ortak kullanılan eşyalar aracılığıyla olur. Tırnaklarda ise tırnak makası ve törpü gibi aletler aracı olabilir.
Aynı bölgelerde yerleşebilen ekzema, sedef vb. hastalıklarla karışabilir, ayrımını bir deri hastalıkları uzmanı yapmalıdır.
Tanısı gibi, tedavisi de bir deri hastalıkları uzmanı tarafından yapılmalıdır. Parmak arası için krem veya losyonlarla yaklaşık bir aylık tedaviyle sonuç alınabilir. Parmak aralarının kuru tutulması ve ayağa değen eşyaların dezenfekte edilmesi, ortak eşya kullanımının önlenmesi gerekir. Şiddetli ve tabana yayılarak deri kalınlaşması yapan tiplerde ve tırnak tutulmasında muhakkak ağız yoluyla alınan ilaçlar da devreye sokulmalı, kombine tedavi uygulanmalı ve tırnaklar için en az 4-5 ay sürdürülmelidir.
Aynı mantar türünün en sık görüldüğü bir başka alan kasıklardır ve daha çok erkeklerde görülür. Bu bölgede de şiddetli kaşıntıyla birlikte ortası soluk kenarları aktif, girintili çıkıntılı ve sürekli genişleyen kızarıklıklar tipiktir. En çok ayağını kaşıyanların elleri aracılığıyla bulaşır, ayrıca ortak giyilen iç çamaşırları, spor giysileri, çok seyrek olarak da “halvet olma” yoluyla bulaşma söz konusudur. Yerleşimi nedeniyle kaşıntısı çok rahatsız edicidir ve insanları toplum içerisinde çok zor durumlarda bırakabilir. Kimseye göstermeden ellerini ceplerine sokarak kaşımaya çalışan erkeklerin bu davranışlarına halk arasında “Tombala çekme” adı verilmektedir. Bu yerleşimde pişiklerle, sedef hastalığının özel bir şekliyle, diğer bazı mikrobik hastalıklarla karışabilir. Tedavi muhakkak hap ve kremlerle kombine yapılmalıdır.
Aynı hastalığın derinin diğer alanlarında yerleşen şekliyse daha çok hayvanlardan, seyrek olarak derinin başka bir bölgesinden bulaşır, sürekli genişleyen kızarık ve kepekli bir halka şeklindedir. Halk arasında “Temriye” olan adı, söylene söylene “Temre=Demre= Demra=Derma” şekillerini almıştır. Yalnızca kremlerle dahi tedavi olabilir.
Saçlı deride yerleşmesi ise büyük çoğunlukla kırsal kesimde görülen bir şeklidir ve saç dökülmesiyle seyreder ve ergenlikten sonra kendiliğinden iyileşebilir. Halk arasında “Kel” hastalığı adıyla anılan özel şekli ise iyileşmez ve kalıcı kelliğe yol açar. Bunlarda tedavi yine hem ağız hem de sürme yoluyla yapılır ve bir ayın üzerinde sürdürülür.
Ayrı bir grup mantar ise gövdede masumane lekelerle kendini gösterir. Bazen sütlü kahve bazen de açık renk lekeler yapar ve açık renk olduğunda ise halk arasında “Sam yeli” olarak adlandırılır ve vitiligo ile karışır. Son mantar grubu ise maya mantarları olup ömür boyu büklüm yerleri, ağız ve özellikle kadın genitalinde yaşar ve uygun koşullar oluştuğunda ise ağız ve cinsel organlarda pamukçuk vb. belirtiler yapar. Bu farklı grup mantarlar diğer yazılarda ayrıca ele alınacaktır.