Müzmin Kaşıntılar - Prof. Dr. Ertuğrul Aydemir

Müzmin Kaşıntılar Hakkında Bilmeniz Gerekenler

“Müzmin kaşıntı” genel olarak bir ayın üzerinde devam eden kaşıntılar için kullanılan bir isimdir. Böyle bir durumda öncelikli amaç eğer bulunabilirse kaşıntının nedenini bulup onun engellenmesine çalışmaktır. Fakat doğal olarak bu söylendiğinden çok daha zor bir iştir. Kronik kaşıntılarda kaşınan alanlarda zamanla deride kalınlaşma, esmerleşme görülebilir. Derinin kalınlaşması, kaşıntı nedeni ne olursa olsun kaşıntıyı tetikleyen davet eden bir olaydır, kalınlaştıkça kaşınır, kaşıdıkça kalınlaşır ve bir kısır döngü oluşur.

Öncelikle elle tutulur somut nedenler aranmalıdır. Çünkü böyle bir hastalık veya neden bulunması olayı daha kolay hale getirecektir. Bu tür nedenler arasında uyuz, bitlenme ilk akla gelenlerdendir, ailede çok kişide kaşıntı, hemen bunları akla getirir.  Bundan başka doğrudan derinin hastalığı olan “dermatitis herpetiformis ve büllöz pemfigoid” gibi değişik ve özel hastalıklar da bu gruba girer ve bunlarda eğer tanı konup özel tedaviler uygulanamazsa genel kaşıntı giderici önlemler hiçbir işe yaramaz. Özel tedavileri uygulandığında ise rahatlıkla kontrol altına alınabilirler.

Bu somut nedenlerin dışındaki önemli bir kronik kaşıntı nedeni “atopik dermatit” adı verilen kalıtsal ve yapısal hastalıktır.  Bu konu ekzemalar yazısında ayrıntılı ele alındığı için burada kısaca söz edilecektir.  Nedeni kesin belli olmayan, “atopik zemin=atopik bünye” dediğimiz kalıtsal (%70 aile öyküsü) bir zemin üzerinde (imalat hatası !), stres ve dış etkenlerin etkisiyle ortaya çıkan, sürekli yineleyen, kaşıntılı ve yangılı ataklarla karakterize çok nedenli bir hastalıktır. Atopik kişilerde, atopik bünyelerde allerjik nezleyle birlikte en çok görülen tablodur. Astım daha seyrek görülür.

Genellikle 2-6 ay civarında başlar. Şiddetli kaşıntı en belli başlı özelliktir, atak dönemlerinde kızarık, su kabarcıklı, sulantılı belirtiler, müzmin dönemlerde deride kalınlaşma ve kaşıntı izleri tabloya hakimdir. Çocukluk ve erişkin döneminde görülen deri kalınlaşmalı belirtiler özellikle diz ardı ve dirsek önü gibi büklüm yerlerindedir ki bu yerleşim, tanı koymak için çok önemlidir.  Çok şiddetli ve sürekli kaşıntı çok tipiktir. Kesin tanı için kronik kaşıntı, tipik yerleşim ve aile öyküsü genellikle yeterlidir.

Tedavisinde özellikle tetikleyicilerden kaçınılmalıdır: Aşırı, sık, sıcak banyo yapılmamalı, çözücüler, tahriş ediciler kullanılmamalı veya çok seyrek ve dikkatli kullanılmalıdır. Yünlü giysiler şiddetli tahriş ve kaşıntı yaptıkları için, sentetik giysiler de terlemeyle kaşıntıya neden olduğu için giydirilmemelidir, pamuklu giysiler idealdir. Aşırı soğuk ve sıcaktan kaçınılmalıdır. Enfeksiyonlar ve allerjenlerin etkileri saptanırsa engellenmelidir. Nemlendirme, önleyici olarak  bu hastalarda ilaçla tedavi kadar yararlıdır, muhakkak bir dermatolog eliyle tedavi edilmelidir.

Genellikle ileri yaşlardaki hastalarda olmak üzere, derinin aşırı kurluğu da kaşıntıyı tetikleyen bir başka önemli etkendir. Kuru deri kırılgan olup, kolay zedelenir, tahriş ediciler de (kolonya, alkol sürülmesi, aşırı ıslak mendil veya güçlü çözücüleri temizlik için kullanılması, yine yünlü giysilerin doğrudan deriye değmesi vb.) bu zemin üzerinde kolayca hasar yaparak kaşıntıyı başlatır,  kısa zamanda alışkanlık halini alıp müzminleşebilir. Bu arada unutulmaması gereken önemli bir nokta kaşıntının temelde rahatsız edici bir duygu olmasının yanı sıra, aynı zamanda sado-mazohistik bir keyif veren tarafı da vardır ve bu da kaşıntının krizler halinde gelip, hastaların tabiriyle “kanatana kadar, pis kanı akıtana kadar vb.” kaşıma eyleminin sürdürülmesidir. Burada kaşıntıyı durduran, ortaya çıkan ağrı, acı hissidir, yoksa akan kanın vb olayla hiç ilgisi yoktur, kanın temizi pisi de yoktur.

Bazı ilaçlar, bazı sistemik hastalıklar veya iç organ kanserleri de böyle bir kaşıntıyı tetikleyebilir.

Daha çok erişkinler ve yaşlılarda görülen bir başka müzmin kaşıntı şekli de bir çeşit stres boşalması (deşarjı) olan “nörodermit, veya liken simpleks kronikus” adlı hastalıktır”.  En çok karşılaştığımız durumlardan biridir. Duygularını normal yollardan dışa vuramayan bir toplum olduğumuz için bizde çok görülür, özellikle aşırı duygusal, başkalarını üzmek, rahatsız etmek istemeyen kimselerde daha çok olur. Başlangıçta hiçbir belirti yokken hasta kaşınmaya başlar. Kaşınan alanlar, hasta solak değilse sağ elin uzanabileceği alanlardır. Ense, sırtın yan üst ve alt kısımları, bacakların ön yüzleri, ayak sırtları, kollar tipiktir. Görüntü yine bütün müzmin kaşıntılardaki gibi deride kalınlaşma ve esmerleşme şeklindedir. Bu hastalıkta çok uzun süreli (aylar-yıllar) tedaviler bir dermatolog denetiminde sürdürülmeli ve bir psikiyatri uzmanının da yardımı muhakkak alınmalıdır. Nemlendirme tüm müzmin kaşıntılarda iyi bir destek uygulamadır.